35,9976$% 0.22
37,2320€% -0.56
44,6905£% -0.07
3.307,64%0,36
2.860,40%0,15
9.951,65%1,11
3453684฿%-0.13533
Bu bakış açısının geniş düzlemde çok daha işe yarayacağına inanıyorum. Dipnot: Ben bu yazıyı yazarken sınav tarihi hakkında herhangi bir açıklama yapılmamıştı.
Bildiğiniz üzere, yaklaşık bir ay önce, 10 Nisan’da Süleyman Soylu yine o akşam alınan sokağa çıkma yasağı kararını sebep göstererek istifasını duyurdu. Gündem haliyle değişti. Birçok sebep, ihtimal konuşulmaya başlandı. En kuvvetli görüş ise parti içi bir çekişme yaşandığıydı. Taraflardan birinin Berat Albayrak olduğu söyleniyordu. Bunun izlenimlerini alan siyaset bilimcilerden okuduklarım bir tarafa, Berat Albayrak’ın üzerinde etkin rol oynadığı bilinen Turkuvaz Medya Grubu’na bağlı Sabah gazetesinin bu haberi nasıl duyurduğu da dikkat çekici. Sabah Medya Grubu, yeni İçişleri Bakanı’nın ismini veren organlardan da birisi olmuştu o gece. Ve yine Sabah gazetesi ingilizce yayın organı Daily Sabah’ta yer alan haber şu şekilde: ‘‘Cuma gecesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı baştan savma sokağa çıkma yasağı kararının açıklanmasının ardından Türkiye genelinde yaklaşık 250.000 kişinin market ve fırınlara akın etmesi sonucu istifa ettiğini açıkladı.’’ Bu haberi Turkuvaz-Albayrak ilişkisi ile birlikte değerlendirdiğimizde ortada bir çekişme olduğu açık. Parti içinde de bu istifayı olumlu ve olumsuz karşılayan gruplar olduğu görülüyor. AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ‘’ Sn. Süleyman Soylu’yu tabanımız sevmişti. Ancak, başarının nereden geldiğini, imkan & yetkileri kimin verdiğini, liderimiz Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın gücünü nasıl paylaştığını asla unutmamalı. Şayet liderinden destursuz ayrılır ise, bu muhabbeti yitirir: Kardeşane hatırlatmak isterim!’’ mesajını Tweet şeklinde sosyal medyada kendi hesabından paylaştı. ‘Kardeşane uyarı genele değil özele yapılır.’ , ‘Bu tarz Tweetler size olan muhabbeti azaltır.’ şeklindeki tepkilere ise cevap kendisinden değil parti içindeki bir başka isimden geldi. O isim bir dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şoförlüğünü yapmış olan AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı. Bu tepkileri ‘maaşlı troller’in verdiğini söyleyen Çamlı, ‘’Kadın Kolları Başkanımızın hatırlattıkları davamızın ana ilkeleridir! Bu dava, lafı ağzından kolayca çıkaranlarla buralara gelmedi, mesele ters esen rüzgarda istikamet almaktı, hedefine doğru esen rüzgarda yelken kolay dolar!’’ diyerek sözlerini tamamladı. Yine burada da ağır bir eleştiri görmek mümkün.
Daha önce Ahmet Davutoğlu’nun istifası sürecinde de Pelikancılar adında parti içi bir grubun olduğu söylenmişti. Bu gruba ait olduğu söylenen internet sayfalarında da çok cesur ve açık sözlü paylaşımlar da yapılmıştı. Buradan başlayan çatırdamalar, bana göre büyüyerek ve tarafların liderlerini de iyiden iyiye belli ederek devam ediyor. Bu konuyu burada işlemeyeceğim ama Pelikan Bildirisi’ni merak edenler internette kısa bir araştırma sonucu bilgi edinebilir ve dosyayı bulabilir. Bu dosyayı sonuna kadar okursanız, sonunda merakınızın artacağına ve konunun içine dalış yapma isteği uyanacağına eminim.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un üniversiteye geçiş sınavı olan YKS’ye ilişkin erteleme kararını açıklamasının ardından, öğrenciler planlarını ve programlarını içeriği eksiltilen müfredata verilen süre zarfında adapte etmeye çalıştılar. Ancak geçtiğimiz hafta ortasında kulislerde bir haber yankılandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy temmuz ayında turizmi düşünerek sınavın tarihinin gözden geçirilmesini ve bir ay erkene alınabileceğini belirtti söylenene göre. Bu haber öğrencilerin Twiter’da bir milyon tweeti bulan bir kampanya başlatmalarına sebep oldu. Sınava ve bu olağanüstü virüs durumuna adapte olmaya çalışan öğrencilere sınavın ertelendiğini söyledikten sonra, bu karardan dönmek muhakkak mağduriyet oluşturacaktır. Kaldı ki ben, olayın derin bir perde arkası olduğunu düşünüyorum. Belki de Türkiye’de turizme yaklaşık 500.000 kişinin iç turizm yapması sonucu özellikle bu ekonomik şartlar sonucu aman aman bir etki edeceğine inanmak istemediğimden böyle düşünüyorumdur. Ancak bu düşüncemi destekleyen ‘yeterli turizm katkısı o zamanda da alınmayacak’ öngörüsünün dışında bir başka argüman, Mehmet Ersoy’un da çok tecrübeli oluşudur. Etstur’un Yönetim Kurulu Başkanı olan Ersoy, Voyage Otelleri, Didimtur, Jetset, ucuzabilet.com, Max Royal Belek, Max Royal Kemer ve odamax.com gibi markaları da Türk turizmine kazandıran bu alanda tecrübeli bir iş adamıdır. Bu anlamda bizlerin gördüğünü kendisinin göremediğini düşünmüyorum, aksine kat ve kat daha iyi gördüğünü ancak siyasetin içinden gelmeyişinin kendisine bazı dezavantajlar yaşattığını düşünüyorum. Aynı Berat Albayrak’ta olduğu gibi. Baş aktörler kendileri olmasa da iki Bakanın bu tarz bir duruma giriyor olduğunu düşünmekle beraber; bazı siyasilerin kendi savaşlarında insanları, özellikle de genç insanları etkileyecek oluşu en son istediğim şey. Çünkü bizler gençliğimizin kıymetini bilirken, ülkemizi daha ileriye taşıma görevinin omuzlarımızda olduğu bilinciyle; kendi adımıza en iyi şartları istiyoruz. Tekrar etmek isterim ki, umarım siyasi çekişmeler; zaten karışık olan ve dünyada çoğu insanın ilk kez deneyimlediği salgını yaşıyorken gelecek kaygısını had safhada taşıyan insanlara bu hayatı daha da karışık kılmaz.
Berat Bircan
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
farklı bakış açısı
Yazı emek kokuyor 😀