32,3840$% 0.16
34,9699€% -0.32
40,9757£% 0.2
2.324,14%0,22
2.233,48%0,04
9.079,97%3,10
2279965฿%1.2822
İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, uzmanların dile getirdiği ve yıllardır önlem alınmayan açık radyasyon kaynakları iddiası ile beraberinde gelen diğer tehlikeleri bir soru önergesiyle meclis gündemine taşıdı.
Aytun Çıray, şu ifadelere yer verdi:
MANİSA RADYASYON SAÇIYOR!
“1970-1980 yılları arasında Manisa’nın Köprübaşı ilçesinde işletilen uranyum madeni kapandıktan sonra tesis işletme sahasının, ocakların, açılan kuyuların etrafına tel örgü bile çekilmeden, radyasyon uyarısı asılmadan o haliyle bırakıldığı uzmanlar ve bölge halkı tarafından dile getiriliyor, dedi. 2014 yılında uzmanlarca 300’den fazla açık radyasyon kaynağı tespit edildiğini belirten Çıray şunları söyledi: “Bu bölgedeki çevre köylerin uranyum yatağı üzerinde olduğu, yeraltı sularında, toprakta, bitkide, hayvanda ve tarım ürünlerinde radyasyon olduğu bir TÜBİTAK projesiyle ortaya konulmuş olmasına rağmen konuya dair hiçbir önlem alınmadığı ortada. Üstelik bu proje devletin yaptırdığı bir proje. Dostlar alışverişte görsün zihniyeti sonucu tüm canlıların yaşamı tehlikeye atılıyor. Bölgedeki kanser vakalarının dramatik artışı ise açık radyasyon kaynakları konusunda önlem alınmadığını adeta doğrular nitelikte. Ayrıca, Manisa Köprübaşı’nda 10 yıl boyunca nükleer reaktörlerde kullanılan ve yakıt çubukları için hammadde üretildiği fakat bu nükleer yakıt çubuklarından kaç ton üretildiği, kime satıldığı, ne kadar gelir elde edildiği bilgileri de tam bir muamma.”
UZMANLAR UYARIYOR: İZMİR DE RADYASYON TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Uzmanların uranyum tesisinin Demirköprü Barajı ve Gediz Nehri’yle 200 kilometrelik bir hat boyunca İzmir Körfezi’ne kadar bu radyasyonu yaydığını söylemesine ve devletin ilgili kurumlarına rapor etmesine rağmen bakanlığın hiçbir önlem almadığını söyledi. Bu tesisi çalıştırabilmek için 500’den fazla kuyu açıldığı, fakat sonrasında ise hiçbir rehabilitasyon çalışmasının yapılmadığı iddilarına değinen Çıray şöyle devam etti: Uzmanlar Söke’de de radyasyon yayan uranyum madenlerinin olduğunu, Menderes havzasını boydan boya kirlettiğini ortaya koyuyor. Diğer yandan, Gaziemir şehir merkezinde ise halen 250 bin tondan fazla radyoaktif atık bulunduğu ve yeraltı suları ile İzmir Körfezi üzerinden İzmir şehrine yayıldığı iddia edilmektedir. Uzmanlar uyarıyor, bakanlık izliyor. Olan İzmir halkına, çocuklarımızın geleceğine oluyor. İçtiğimiz sudan, yediğimiz yemeğe kadar İzmir halkı geri dönüşü olmayan hastalıklarla baş başa bırakılıyor.
İZMİR’DEKİ 250 BİN TON RADYOAKTİF ATIK İLE İLGİLİ PROJENİZ NEDİR?
Buradan Enerji Bakanı Sayın Fatih Dönmez’e ve Cumhurbaşkanına bağlı olan ve 2020 yılında kararnameyle kurulan Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) yetkililerine çağrıda bulunuyorum. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak anayasal bir haktır. Derhal gereken tedbirler alınmalıdır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.