35,5936$% 0.04
37,1807€% 0.18
43,9645£% 0.16
3.101,03%0,07
2.709,92%0,04
10.029,31%0,51
3640477฿%1.20488
14 Haziran 2022 Salı
CHP NEDEN YUMUŞADI…
OSMANLI TOPRAKLARINDA DEMİRYOLU REKABETİ VE ÇOK TARTIŞILAN AMERİKAN CHESTER PROJESİ
NEW-YORK’TAN SOÇİ’YE SAVRULURKEN…
O sadece bir sanatçı değildi, bir filozoftu : Neşet Ertaş
ULUSAL PARANIN DEĞERİ
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Karadeniz gazı için yoğun mesai yürüttük Fatih’in keşfinin ardından diğer gemilerimiz de sondaj işlemlerini gerçekleştirdiler.
Geçen yıl temeli atılan doğal gaz işleme tesisinin yapımı devam ediyor. Bugün ilk boruları denize indiriyoruz. Buradaki çalışma kasımın ilk haftasında bitecek.
2023’ün birinci çeyreğinde ilk fazda üretilecek günlük 10 milyon metreküp gazı, günlük iletime aktarmış olacağız.
Geçtiğimiz hafta sığ deniz kısmına boru serimi ve montajını yapacak gemi Türkiye’ye ulaştı. Bugün Bismillah diyerek ilk kaynağımızı yapıyoruz.
Türkiye’nin 20 yıldaki her kazanımında büyük bir emek var. Hedeflerimizi gerçekleştirmek için çok çalıştık.
Kimi zaman vesayet odaklarıyla kimi zaman terör örgütleriyle mücadele ettik. Bölgemizde son dönemde yaşanan Karadeniz’de Türkiye’nin yaptığı bu keşfin önemini artırdı.
Öte yandan sismik arama ve sondaj faaliyetlerimize Rumların tezleriyle karşı çıktılar. Çalışmalarımıza olmadık iftiralar attılar.
Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmalarla birlikte tüm dünyada petrol ve doğal gaz fiyatları zirveye ulaştı.
Bölgemizde yaşanan son gelişmeler Türkiye’nin Karadeniz’de yaptığı keşfin stratejik önemini artırmıştır.
Sakarya Gaz Sahası, pik üretime inşallah 2026’da ulaşacaktır.
Ülkemizin enerji potansiyelini kullanarak bu sistemi kurduğumuzda tepki gösterenler oldu. En büyük tepkiyi muhalefet partileri gösterdiler. Bizi maceraperest olmakla suçladılar.
Kendimize ait 4 tane sondaj gemimiz var, 2 tane de sismik araştırma gemilerimiz var. Bunlar kendimize ait. Şimdi bu gemilerimizle sondaj çalışmalarını yapar hale geldik.
Biz enerjiyi bir gerilim ve çatışma alanı değil, bölgesel iş birliğinin anahtarı olarak görüyoruz.
2 sene önce Karadeniz gazının keşfini müjdeledik. Çıkaramazlar diyenler, ekonomiye faydası olmayacak diyen ekonomistler çıktı. Biz kulak asmadık, eyvallah etmedik. Bugün sabrımızın meyvelerini topluyoruz.
Enerji fiyatlarındaki tırmanma enflasyona yansıdı. Gelişmiş ekonomilerde enflasyon son 40 yılın en üst seviyesinde.
Enerjide tedarik kaynaklarımızı çeşitlendiriyoruz. Altına bakılmadık taş bırakmamakta kararlıyız.
Sondaj filosuna sahip dünyanın sayılı ülkelerinden birisi haline geldik. Bir süre önce bu dördüncü gemimizle daha güçlü hale geldik.
Berat Albayrak ile Fatih Dönmez kardeşimiz büyük bir gayret sarf ettiler. Sabrımızın meyvelerini topluyoruz. 4. sondaj gemimizin adını Abdülhamid Han olarak belirledik.
Türkiye’yi, enerji arz güvenliği sorununu tamamen çözmüş bir ülke yapıncaya dek mücadelemize çok yönlü şekilde devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki Karadeniz gazının miktarı kadar bu keşfin yapılmış olması da en az miktarı kadar önemlidir.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Biz birinci parti olacağız. 6’lı masa iktidar olacak. 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’ndan çıkacak. ” dedi. Akşener, Erdoğan’ın da ana muhalefet partisi lideri olarak parlamenter sisteme geçişi teklif edeceğini iddia etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk ekranlarında Kürşad Oğuz ve Serap Belet’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Partisine sahadaki ilgi sorulan Akşener, “2002’deki AK Parti’ye yönelik tavır neyse, şu anda bana ve partime aynısı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylık ilanını değerlendiren Akşener, “Kendisine hayırlı olsun diliyorum. Çünkü aday olup olmayacağı konusuna epey bir dedikodu vardı. Hukuki tartışma ayrı. ‘Aday olmayacak. Şunu aday gösterecek. Seçilemeyeceği için aday olmayacak…’ Bunlar vardı, hepiniz duyuyordunuz bunu. O yüzden hayırlı olsun” şeklinde konuştu.
6’lı masada yer alan genel başkanlar olarak, Cumhurbaşkanı adaylığını konuşmama kararı aldıklarını ifade eden Akşener, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişin perdelenmemesi gerektiğinin mesajını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, adayın açıklanması yöndeki çağrısına “Alsın seçim kararını biz de adayımızı açıklayalım” şeklinde yanıt veren Akşener, “2023 Haziran’ında dediğine göre, o zaman biraz bekleyecek ve meraklanacak.” diye konuştu.
“6 genel başkanın içinde ben Cumhurbaşkanı adayı olmayacağımı Eylül ayında söyledim. Hiçbir değişiklik yok.” diyen Akşener, sözlerinin devamında “Biz eğer Cumhurbaşkanı adaylığı üzerine odaklanırsak, bu sistemin her birimize ne büyük zarar verdiğini gözden kaçırırız.” değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti lideri, “Biz Cumhurbaşkanı adayı üzerinden tartışmıyoruz, tartışmayacağız. En kolayı o. Asıl mesele, bakın bu netlikte söylüyorum; 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın adayı olacak.” ifadelerine yer verdi.
İstanbul’u kazanmanın Ekrem İmamoğlu’nun şahsından ayrı bir biçimde kişisel hedefi olduğunu ifade eden Akşener, “Ankara’yı, birçok büyük şehri kazanmak önemli… O seçmeni ayağa kaldıracak. Gazetecilerle iddiaya girmiştim. ‘Alınacak’ diye pek çok siyasetçi ile iddiaya girdim. Şöyle bir kanaat vardı; İstanbul alınamaz, alınsa da verilemez. ‘Tayyip Erdoğan ölür, öldürür’ mecazi diyorum bunu… ‘Ve bu iş olmaz’ deniliyordu. Ben de İstanbul’un alınması halinde herkese Cumhurbaşkanlığının alınacağını söyledim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda isimlerinin geçmesini değerlendiren Akşener, “Sonuçta Millet İttifakı’nın adayları olarak girdiler. Hepimiz gayret gösterdik ama sonuçta Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkanları. Yani onlar günün sonunda Cumhuriyet Partisi’nin üyesi olan, onun listesinden girmiş belediye başkanları. Onların ita amiri Sayın Kılıçdaroğlu. O nedenle iki belediye başkanıyla ilgili ısrarla hep bir şey söyledim; bu iki belediye başkanımızı isteyen insanlar çok. Onun sebebi başarıya duyulan özlem.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine tek adayla gidilmesi gerektiğinin altını çizen Akşener, İYİ Parti’nin ise birinci parti olacağını vurguladı.
Akşener şu ifadeleri kullandı:
“Biz birinci parti olacağız. 6’lı masa iktidar olacak. 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’ndan çıkacak. Sayın Erdoğan ana muhalefet partisinin genel başkanı olacak. Her türlü iddiaya varım. Bizim bu sistemle beraber çektiğimizi, hele 2018’den beri yaşadıklarımızı, kaynakların 5’li çeteye gittiği bir sistemden bahsediyorum. Sayın Erdoğan’ın hiç alışık olmadığı yönde, partili Cumhurbaşkanlığı sistemini elden gittiği dakikadan itibaren, parlamenter sistemin ne kadar iyi bir iş olduğunu söyleyeceğine ve ‘hadi arkadaşlar şuraya geçelim’ deyip, oy birliği ile Meclis’ten geçeceğine her türlü iddiaya varım. Sayın Erdoğan, ana muhalefet partisi lideri olarak bunu teklif edeceğine her türlü iddiaya varım.”
İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası adaylığını değerlendirirken kullandığı ifadeler sorulan Akşener, “Sayın Abdullah Gül’ün eşinin başının kapalı olması sebebiyle sayın Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını istemeyenler vardı. Aynısını gördüm. O gün sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığının olmamasını, Hayrünnisa Hanımın başının örtüsüne bağlayanlar benim gözümde neyse bu cümle de aynıdır.” yorumunda bulundu.
Akşener, partisinden bir daha böyle bir cümlenin kurulmasına asla müsaade etmeyeceğinin altını çizdi.
Partisinin oy oranı sorulan İYİ Parti lideri, “Haziran sonunda yüzde 20’ler gibi bir hedef koymuştum kendime. O görülüyor.” dedi.
Sığınmacı sorununa değinen Akşener, “2053’te bu ülkede 35 milyon Suriye kökenli insan olacak.” değerlendirmesini yaptı.
Ekonomiye yönelik açıklamalarda bulunan Akşener, “Benim oğlum, kocam biz iktidar olduğumuzda devlet ihalesine ya da kamu ihalesine ellerinde dosya ile gezmeyecekler. Hiç biri bir tane vakıf kurmayacak. Almanya’da, Amerika’da apartmanlar yapmayacaklar. Çünkü bu kayırmanın önüne geçmediğiniz zaman israfı ortadan kaldırmadığınız zaman bu işler olmaz” diye konuştu.
Akşener, 1 yıl içerisinde hem faizleri hem enflasyonu tek haneye düşüreceklerini ekledi.
İYİ Parti lideri, programın devamında dış politikaya yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ekonomiye ilişkin yeni açıklamada bulundu. Sosyal medya platformu Twitter üzerinden açıklama yapan Nebati, Türkiye’nin yabancı yatırımcılar için ilgi odağı olmaya devam edeceğini belirtti.
Nebati, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yurt dışı yerleşikler için düzenlenecek tahsisli swap enstrümanı ile yurt dışı yerleşiklerin, belirlenecek alanlarda kullanılmak üzere Türk Lirası cinsi varlıklara erişim imkanı genişletilecektir.
Serbest piyasa ekonomisi ilkelerini esas alan ülkemiz, bu imkânı ile yurt dışı yatırımcılar için geçmişte olduğu gibi bugün de etkin, güvenilir ve uzun vadeli yatırım ortamı sağlamaktadır. Türkiye yabancı yatırımcılar için ilgi odağı olmaya devam edecek.”
İBB’nin ‘Birlikte Çok; Eşit ve Tok’ başlığıyla düzenlediği ‘2. Mor Zirve’nin açılış konuşmasını yapan Başkan Ekrem İmamoğlu, “Tarih, bize değerli bir şans verdi: İstanbul Sözleşmesi. Onu da elimize, yüzümüze bulaştırdık ne yazık ki. İstanbul Sözleşmesi’ni, Ankara’daki arkadaşlar, yine bir avuç insan, her konuda olduğu gibi, paramparça hale getirdiler. Ama mücadelesi ve çözüme kavuşturulmasıyla ilgili adımları devam etmekte” dedi.
ŞİŞLİ / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), 10-11 Haziran tarihleri arasında düzenleyeceği “2. Mor Zirve”, Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. “Birlikte Çok; Eşit ve Tok” başlığıyla düzenlenen zirvenin açılış konuşmasını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı. “Eşit, adil ve yaratıcı kent” kavramlarını hayata geçirmek amacıyla yola çıktıklarını hatırlatan İmamoğlu, bu kapsamda yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi. Ülkemizde ve dünyada, cinsiyet eşitsizliğinin yanı sıra farklı kavramlar üzerinden de bireyler arasında eşitsiz durumların yaşandığına vurgu yapan İmamoğlu, bu konuda bir zihniyet değişikliğine duyulduğunu vurguladı. Söz konusu zihniyet değişikliğinin toplumun tüm katmanlarını ilgilendiren bütüncül bir sorun olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Toplumda eğer eşitliği oluşturamazsak, o toplumda gerçekten kalkınmayı, gelişimi, ilerlemeyi konuşmak mümkün değil. Hepsi lafta kalır. Gelişemez öylesi bir toplum. Geleceğe de güçlü bir şekilde bakamaz. Bir kentte, yüzde 30-35 civarında kadının istihdamda yeri varsa, zaten o toplumun zenginleşmesinin mümkün olmayacağını anlamak lazım. Ki kadınlar, erkeklerin yaptığı her işi layıkıyla yerine getirebileceklerini her alanda gösteriyorlar” diye konuştu.
“KADIN ÇALIŞAN İSTİHDAMINA ÖZEL ÖNEM VERİYORUZ”
İBB olarak, kadın çalışan ve yönetici istihdamına özel önem verdiklerinin altını çizen İmamoğlu, “Bugün İBB’de, gerek yönetici pozisyonlarında, gerekse bazen bir İETT şoförü ya da zabıta arkadaşlarım ya da metro sürücüsünden bir teknik elemana, bir mühendise varıncaya kadar çok özel bir hizmeti sunduklarını ve hiç de alışık olmadığımız ortamlarda hizmet veren birçok kadın çalışma arkadaşımızın varlığını görüyorum. Hem 16 milyon insana hizmet sunuyorlar hem de bence 16 milyon vatandaşımıza iyi geliyor kadınları gördükçe. Oradaki o görüntü, bence bu şehrin kadınlarına, kız çocuklarımıza çok iyi geliyor. Onlarla birlikte İstanbul’a hizmet vermekten gerçekten büyük bir onur duyuyorum, gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ MÜCADELESİ DEVAM EDİYOR”
Bir önceki zirvenin ana konusunun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çıkılan “İstanbul Sözleşmesi” olduğunu hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Tarih, bize değerli bir şans verdi: İstanbul Sözleşmesi. Onu da elimize, yüzümüze bulaştırdık ne yazık ki. Bu kadar asil ve bu kadar dünyada vitrine konacak bir sürecin adına; içinde cinsiyet eşitsizliğini gideren bir tanımın olduğu ve kadının olduğu, çağdaş bir meselenin çözüme kavuşturulması temelinin oluşturulduğu bir sürece İstanbul Sözleşmesi’ dendi. Ne yazık ki bu İstanbul Sözleşmesi’ni, Ankara’daki arkadaşlar, yine bir avuç insan, her konuda olduğu gibi, paramparça hale getirdiler. Ama mücadelesi ve çözüme kavuşturulmasıyla ilgili adımları devam etmekte.”
“TEMEL SORUN: EŞİTLİK MESELESİ”
Türkiye nüfusunun, mülteciler ve farklı statüdeki yabancı unsurlarla 93 milyona ulaştığını kaydeden İmamoğlu, “Bu topraklarda, meselelerimizin her birinin çok önemli, dünyaya da örnek olabilecek kıymette meseleler olduğunun farkına varmalıyız. İstanbul, bu yaşam sisteminin her yönüyle bir göstergesi, merkezi. Burada yapılacak her işin de ülkeye çok ciddi katkılar sunacağını bilen yöneticileriz. Birçok sorunu konuşuyoruz. Sığınmacı, mülteci… İnanç üzerinden sorunları konuşuyoruz. Etnik köken üzerinden problemleri konuşuyoruz. Birçok konu var. Ama kabul edelim: Aslında temel sorun, eşitlik meselesi. Onun alt başlığına ne koyarsanız koyun, meselenin temelinde eşitlik var. Yani cinsiyette eşitlik, vatandaşlıkta eşitlik, hakta, hukukta eşitlik; her hususta eşitlik. Aslında eşitlik meselesini, bu toplumun zihninde, bilincinde, tavırlarında, davranışlarında, hukukunda, kuralların uygulanmasında çözüme kavuşturduğumuzda, büyük oranda sorunları çözebileceğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
“ÇÖZÜM ODAKLI DAVRANDIĞIMIZDA DEVRİMİ YAPABİLİRİZ”
Türkiye Cumhuriyeti’nin, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk döneminde, kadının toplumdaki yerine dair çok ileri adımlar attığını vurgulayan İmamoğlu, gelinen noktada bugün o adımların gerisine düştüğümüzün altını çizdi. Eşitlik sorununun toplumsal olarak ele alınması gerektiğine dikkat çeken İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Hep beraber düşünmeli, siyasi kavramları kenara koyup, oy meselesinin ötesine bunu taşıyıp, çözüm odaklı davrandığımız takdirde bir reformu, devrimi yapabiliriz. İnanın aksi takdirde, yüzüne bakılmayacak siyasilere dönüşürüz. Ben, o bağlamda, burada olan, olmayan, ‘Eşitlik meselesine katkı sunmak istiyorum’ diyen herkese, ısrarla ve samimiyetle ifade ediyorum ki; bu konuda bizi ayrıştıran, bizi birbirimizden uzaklaştıran her meseleyi bir kenara koyalım, o dilden uzaklaşalım, masalara çözüm odaklı oturup, orada çözüm üretmenin gayretini ortaya koyan samimi bireyler olalım. Sesimizin toplum tarafından alınması, algılanması, hissedilmesi için de çaba gösterelim. Sesimizin vatandaşımıza gitmediği yerde, sadece bir lokal zümre olarak tartışan insanlar konumuna kendimizi düşürürsek, inanın buradan bir toplumsal fayda da çıkartamayız. Türkiye Cumhuriyeti’nde her bireyin, her vatandaşın göğsünü gere gere, başı dik, alnı açık bir biçimde, ‘Ben, 86 milyon vatandaşımızın içerisinde, eşitliğe sahip bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım’ diyebildiği bir ortamı yakaladığımızda, bütün sorunlarımızı çözmüş olacağımızı düşünüyorum.”
ZİRVE, BİRÇOK OLUŞUMU BİR ARAYA GETİRİYOR
İBB Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Şenay Gül de konuşmasında, 2 gün sürecek zirvenin akışıyla ilgili detaylı bilgiler verdi. İstanbul’da, “toplumsal cinsiyet eşitliği” odaklı çalışan kurum, kuruluş, sivil inisiyatif, aktivist ve uzmanlarla yerel yöneticileri bir araya getiren zirve, bu yıl, ‘Yerel Eşitlik Eylem Planı’nı merkeze alıyor. Mor Zirve’ye, Bağ Etkileşimli Öğrenme Derneği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, İlk Adım Kadın Kooperatifi gibi sivil toplum örgütlerinin yanı sıra, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İKK İstanbul Kadın Komisyonu, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) katılım sağladı.
İnşaat maliyet endeksi yıllık %106,60, aylık %6,12 arttı
İnşaat maliyet endeksi, 2022 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %6,12 bir önceki yılın aynı ayına göre %106,60 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %7,47, işçilik endeksi %1,35 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %133,71 işçilik endeksi %43,75 arttı.
İnşaat maliyet endeksi yıllık değişim oranı (%), Nisan 2022
Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık %103,46, aylık %6,39 arttı
Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %6,39, bir önceki yılın aynı ayına göre %103,46 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %7,92, işçilik endeksi %1,23 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %130,03, işçilik endeksi %43,52 arttı.
Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık değişim oranı (%), Nisan 2022
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık %117,36, aylık %5,27 arttı
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %5,27 bir önceki yılın aynı ayına göre %117,36 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %6,10, işçilik endeksi %1,81 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %145,83, işçilik endeksi %44,61 arttı.
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık değişim oranı (%), Nisan 2022
İnşaat maliyet endeksi yıllık değişim oranları (%), Nisan 2022
İnşaat maliyet endeksi aylık değişim oranları (%), Nisan 2022
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.