35,5026$% 0.21
36,3085€% -0.06
43,2379£% -0.06
3.039,08%-0,82
2.660,85%-1,09
9.733,17%-1,79
3264520฿%-2.96366
21 Mayıs 2024 Salı
CHP NEDEN YUMUŞADI…
OSMANLI TOPRAKLARINDA DEMİRYOLU REKABETİ VE ÇOK TARTIŞILAN AMERİKAN CHESTER PROJESİ
NEW-YORK’TAN SOÇİ’YE SAVRULURKEN…
O sadece bir sanatçı değildi, bir filozoftu : Neşet Ertaş
ULUSAL PARANIN DEĞERİ
Değerli vatandaşlar, ÇED(Çevresel Etki Değerlendirmesi)’in yönetmelikte geçen tanımı, Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin (ki; Kimya-petrokimya-ilaç ve atıklar, Sanayi tesisleri, Tarım-orman-su ve gıda, Ulaşım-altyapı ve kıyı yapıları, Enerji, Turizm ve konut ile Madencilik Sektörleri) çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesi, projelerin takibi ve kontrolü kapsamındaki çalışmalar olarak yer almaktadır.
ÇED’ in amacı ise; Ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın, çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında koruyarak, yeni proje ve gelişmelerin; çevreye olabilecek sürekli veya geçici olumsuz etkilerinin sosyal sonuçlarını ve alternatif çözümlerini, ilgili tüm tarafların görüş, kaygı ve önerilerini de dikkate alarak işletme öncesi-esnası ve sonrasını da içine alan bir süreci gerçekleştirmektir.
Ülkemizde ÇED ile ilgili 1993 yılında yapılan ilk düzenlemeyi takiben bugüne kadar 17 kez kısmi, 6 kez de tamamen değiştirilen yönetmelik, bir kez daha 29.07.2022 tarih ve 31907 sayılı resmi gazetede yayımlanarak değiştirildi. Yeni yönetmelik, yöre halkı ve STK’ları tamamen sürecin dışına itmiştir.
2021 yılında Çevre Kanunu’na geçici 3. madde olarak konulan ve çok sayıda büyük projeye ÇED muafiyeti getiren değişiklik AYM tarafından durdurulmuş ve gerekçeli kararı henüz açıklanmamışken, mahkemenin reddettiği maddenin yeniden yönetmeliğe dahil edilmesi AYM’nin kararının bakanlıkça tanınmadığını göstermiştir. Özetle, söz konusu yönetmelik değişikliğinde,
Değerli vatandaşlar, madencilik sektöründen örnek vermek gerekirse, kırma–eleme–yıkama ve cevher hazırlama işlemlerinden en az birini yapan tesisler, ÇED uygulanacak proje olmaktan çıkarılmıştır. Madencilik faaliyetleri yapan bu tesisler; çevre ve insan sağlığını doğrudan etkileyen kimyevi atık, toz ve duman gibi ürünlerin ÇED sürecinedahil edilmemesi, yeşil kalkınmaya nasıl bir katkı sağlayacağı şaibelidir. Özellikle bu tesislerin mevzuat gereği yasaklanan zeytinlik sahalarda kurulması ve işletilmesi bu düzenlemenin yaratacağı olası zararları tahmin etmek zor olmayacaktır.
Yeni ÇED Yönetmeliğinin çevresel demokrasiye gerçekten bir katkı sunduğunu söyleyebilmek için, özellikle çevresel konularda halkın karar verme süreçlerine katılımı, söz ve karar hakkını garantiye alan düzenlemeleri içermesi gerekir. Ancak, Halkın bu süreçlere dair söyleyeceği sözün, vereceği kararın İdare katında dikkate alınacağına dair bir düzenleme yoktur. Bu değişiklik, mevcut ÇED süreçlerinde haklarının nasıl ihlal edildiğini çok iyi bildiğimiz yurttaşların en önemli destekçileri olan, uzmanlıkları, kampanyaları ile yöre halkına destek veren dernek, barolar, meslek odaları ve vakıflar gibi önemli tüzel kişi örgütleri ÇED süreçlerinden çıkarılmıştır.
Yönetmeliğin; “Olumlu veya gerekli değildir kararı verilmiş olan ÇED projeleri için …. Engel teşkil edecek; doğal afet, olağanüstü hâl, idari yargı kararları varsa ….” İfadesinde, yargı kararı da mücbir sebepler arasına alınmış. Oysa yargı kararları hiçbir şekilde mücbir sebep kapsamına alınamaz. Çünkü, yargı bir projehakkında iptal kararı vermiş ise, dava edilen projeye verilenizinlerin hukuka aykırı olduğu sonucu çıkar. Fakat, yeni yönetmelikle, idari yargı süreçlerinin mücbir sebep kabul edilmesi, aslında yatırımcıya hukuk dışı bir güvence verildiğini gösteriyor.
Mevcut AKP yönetiminin bu yönetmelik değişikliği ileamacı, sürdürülebilir yaşam, çevresel demokrasi ve katılım haklarını korumak değil, yandaş-paydaş yatırımcıların önündeki engelleri kaldırmaktır. DOĞRU PARTİ, söz konusu değişiklik ile çevre–doğa ve gelecek kuşakların haklarını ihlal eden bu ve benzeri düzenlemeleri yeniden ele alacak ve yöre insanlarının istekleri doğrultusunda düzenleme yapacaktır. Çevre ve insan sağlığı kırmızı çizgimizdir.
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.